Pırlanta, bir kadına alınabilecek en güzel hediyelerden birisidir. Bu kadının kim olduğu fark etmeksizin, ister eşiniz, ister kardeşiniz ya da anneniz olsun dünya üzerinde bu hediyeyi kabul etmeyecek ve mutlu etmeyecek kadın sayısı çok azdır.
Pırlantanın kadınları bu kadar mutlu etmesinin ve kadınlar tarafından en çok istenilen aksesuarlar arasında bulunmasının nedeni, 1477 yılında Avusturya Arşidükü Maximillian’ın aşkı Mary’e aşkının sembolü olarak bir pırlanta yüzük armağan etmesiyle, dünya çapında bir geleneği başlatmış olmasıdır. Alevler arasında, işlenmesi nedeni ile aşkın gücünü ve tutkuyu kuvvet ile yansıtması, ışıltısı ve güzelliğiyle kadınların derinden etkileyen bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle aksesuar seçiminde kadınların gözdesi olmaktadır. Pırlantayı kadınlar evliliklerini toplumda ne kadar değer gösterildiklerini diğer kadınlara göstermek için de kullanmaktadırlar. Aynı zamanda yemek, konferans, balo, parti ve benzeri gibi etkinliklerde daha şık gözükmek ve etraftaki ilginin kendi üstünde toplanmasını isteyen kadınlar tarafından daha çok tercih edilmektedir. Sadece şık durmasının ötesinde, elmastan yapıldığı ve elmasın en sağlam maddelerden biri olduğu için uzun süre, kırılmadan dayanabilmesi tercih edilmesinde etki eden diğer önemli faktörlerden birisidir. Kırılmadan uzun süreler boyunca aktarılabilmesi aynı zamanda aile yadigârı olabilmesi için güzel bir hediye olma fırsatı da yaratmaktadır. Genel olarak ifade etmek gerekirse, kendini mutlu etmek isteyen, özgüvenini arttırmak, ilginin üstünden eksilmemesini sağlamak ve evliliğinin ne kadar muhteşem olduğunu göstermek isteyen kadınların ilk tercihi pırlanta aksesuar olmalıdır.