Büyük miktarlarda para harcanarak alınan pırlantaların sahte çıkması kişiye birçok problem yaratabilir. Maddi zararın yanı sıra hediye edilmişse kişiye manevi olarak da zarar verecektir. Çok detaylıca hesaplanmış bir evlilik teklifinin ardından yüzüğün sahte çıkması her iki kişiyi de üzecektir.
Sahte ürünü ayırt edebilecek en yetkili kişiler elbette ki bu alanda uzmanlaşmış kişiler ve bilgili satıcılardır. Fakat bu demek değildir ki bireyler kendileri de ürünleri satın alırken çeşitli testlerle taşın sahte olup olmadığını anlayamayacaklardır. Sahte ürünleri ayırt etmenin birkaç yolu vardır. Bunların başında pırlantanın parlaklığını kontrol etmek gelmektedir. Sahte ürünler, gerçek olanlar kadar parlak olmamaktadır. Eğer ürünün parlaklığında herhangi bir problem varsa alıcı kişi bu konuda dikkatli davranmalıdır. İstisnası olabilmekle birlikte, bir pırlanta ürün suya koyulduğunda batmıyorsa sahtedir. Gerçek ürünlerin sudayken batması gerekmektedir. Fakat üretilen maddeye bağlı olarak bazı sahte ürünler de suda batabilir.
Ayrıca beyaz bir kağıda düz bir çizgi çizilip, çizginin de tam üzerine pırlanta koyulduğunda çizgi net bir şekilde görülebiliyorsa bu ürün kübik zirkon demektir. Orijinal ve sahte olmayan üründe çizginin net olarak görülememesi gerekmektedir. Uzmanların gerçekleştirdiği başka bir test ise ısı iletkenliği testidir. Isı iletkenliğini özel bir araç aracılığıyla ölçerek ürünün sahte olup olmadığına karar verirler.
Sahte ürünün ayırt edilmesinde kullanılacak başka bir yöntemse sertifikalardır. Pırlanta ürünler alınırken mutlaka satıcıya sertifikaları sorulmalı ve de sertifikada üretici firmanın adının yazmasına dikkat edilmelidir.